Dün sabah korkunç bir boyun tutulmasıyla güne başladım. Kas gevşetici içiyorum bu sefer başıma vuruyor ağrı,ağrı kesici içiyorum bu sefer boyun ağrım kendini yeniden gösteriyor. Durum kötü yani. Trabzon'dan yola çıkıp Arhavi'ye döndündüğümüzde saat 5 e yaklaşıyordu, Eve geldim. Sobayı yakmak istedim. Her ne kadar sobalı evde büyümüş bir insan olsam da anne-baba gözetiminde bazı soba aksaklıklarını atlaşmış olmalıyım ki, sobayı yaktığımda evi neden bu kadar duman bastığını anlamadım. Meğersem baca tıkanmış. Peki baca nasıl açılırdı ve ben yapabilir miydim? Karşı komşu Sevim abla sen yapamazsın düşersin dedi. Ev duman altında, 1 metre ötesini görmüyorum, sanırsın evde yangın var. Tüm camları açtım dağılmıyor, boynum ağrıyor ama elimde süpürgeyle camdan dışarı dumanları kovalıyorum. Ertesi gün sorunu çözdük. Yukarda Afet teyze var beni korkuttu biraz, ev yalnız çok fena oluyor dedi baca temizlenince. Dediği kadar kötü olmadı. Çabuk temizlendi. Neyse ahir ömrümde bacadan kurum temizlemek de varmış. Bunu da öğrenmiş olduk. Hah bir pc'nin yarattığı ve sorduğu anlamsız sorular kaşrıısnda yine de kolayca halledebilceğim, bir komşu dayanışmasıyla yarım saatte çözebilceğim de bir sorundu.
Bgün öğleden sonra fındıklı'ya bağlı Ğayna ( ıhlamurlu) köyüne gittik. Tamer ve Caner'in baba evi. Osman amca efsane bir insan. Meral ablanın yüzü sürekli güldüğü için sadece gülen yerleri eskimiş yoksa çok gençler. Ateş yaktık. Ateşe çubuk sokarak oynadım. En sevdiğim iş. Ateşe tapıyor olabilirim. Kendi tavuklarından topladığı yumurtaları gösteriyordu Meral abla, bi baktım bir tane yumurta çook minik ve yusyuvarlak. ( keşke fotografını çekseydim!!) Hangi tavuktan şüphelendiklerini sordum. Kim yapmıştı o minik yumurtayı ve sebebi neydi. Sonradan öğrendiğim gerçek biraz beni üzdü. O minik yumurta artık yumurtadan kesilmek üzre olan - belki yaşlanmış bir tavuğun yumurtasıydı. Kime sorduysam yüzünde acıklı bir ifadeyle; vah yazık demek son yumurtası dedi. O yumurtanın içinde sarısı olmuyormuş. Sadece ak bir yumurta. Buna üzüldüm. Gecenin sonunda tabi tüm yumurtalar haşlandı ve arttı. Osman amca da alın yarın yersiniz diye hepimize dağıttı. Eve dönüş yolunda bir cebimde haşlanmış bir yumurta ve öbür cebimde Zeki Müren'den seçme şarkılar kasediyle eve vardım. Kaset çalar var tabi.
No comments:
Post a Comment